6 Kasım 2013 Çarşamba

Türk Dizileri

   Ben uzun bir süre önce televizyon izleme alışkanlığından kurtuldum. Beni buna zorlayan anlamsız dizilere fazlasıyla teşekkür ederim. Peki onun yerine ne mi yaptım ? Yabancı diziler peşinde koşmaya başladım. Peki bu sürece etki eden unsurlar neler burada sizinle paylaşmak istediğim ana konu aslında bu.
   Bunu yazarken hiç sevmediğim halde kendimle çelişerek söyleyeceğim "Adamlar yapıyor ya!" herkesçe bilindik bir cümle. Biz millet olarak o kadar mütevazıyız ki. Bir şeyi iyi yapabileceğimizi bırakın onu yapabileceğimizi bile yapmayıp diğer kimseleri göklere çıkartırız. İşte olayda budur aslında madem böbürlenmemek için iyi bir şey yapmamaya çalışırken aslında onu yapmayı bile denemiyoruz. En azından yapanları örnek alıp onların yaptıklarını kendimize uyarlayabiliriz.
    Velhasıl kelam bir Türk dizisini neden izlemem? Çünkü çok ama çok uzun. Artı promosyon olarak da uzun reklamlar var. Ben  izleme hazzını iki saat gibi film olsa uzun bir film diyeceğim bir diziden almak yerine beni kırk dakikada o hazza ulaştıracak dizilerden alırım.
    İkincisi ise senaryosu, efektleri, seslendirmeleri vs. Yabancı dizilerde bunlar genellikle daha güzel oluyor. Çünkü bizimkiler iki saatlik bir diziyi haftalık çekmek için sürekli çekimlerle vakit kaybediyor. Oysaki kırk dakikalık bir dizinin çekim süresi düz mantıkla hesaplayınca bizimkilerin yarısı kadar olacağı için geriye kalan zamanda daha farklı uygulamalara yer yerilebiliyor. Örneğin senaryoyu bir bölümde bitireceğine bunu iki üç bölüme dağıtıyor. Bilgisayar başında yapılacak işlemler için de gereken zaman kalıyor ve sonuç daha güzel, keyifli bir dizi oluyor. Yapmış olmak için yapılan dizilerimize sesleniyorum yapmayın! Bir taksici dizisi düşünün ki içinde geçen polisiye olayları bile polislerden önce ellerinde köpükten olma odunlarla taksiciler çözüyor.
   Okuyanlara şimdiden teşekkürlerimi sunarım.