11 Eylül 2013 Çarşamba

   Sabah erken uyanırsın, vücudun daha rüyaların sıcaklığıyla ısınıyordur. Yataktan kalkıp hazırlanman ve güne başlaman gerekir. Sen ise o güzel sıcaklığı bırakıp kalkmayı istemezsin, zor gelir ama hayata dönmek, günü yaşamak vazgeçilmez şeylerdir. Yataktan yavaşça ayağa kalkarsın ama dediğim gibi daha sıcaksındır. Sabahın soğukluğu yüklenir anında üzerine ve sen bir kez daha yatağına bakıp iç geçirirsin. Eğer kış mevsimi ise belki ağzından kötü sözler bile çıkabilir. Isınmak gerekir hemen hızlı hareket etmeye çalışırsın o uyku sersemi halinle. Genelde bu gibi durumlara alışık olunduğundan hazırlığı otomatik olarak yaparsın, düşünmeden yani. Genelde böyle olsa da bir de bunun istisnaları yok değil. Başına ne gelirse bu istisna durumların o saatte yaşanmasıyla gelir. Tıraş olurken kesilen bir yer bir erkek olarak verebileceğim en açık örnektir. Yataktan kalktığın gibi özlemeye başlarsın o sıcak, yumuşak yeri. Söz verirsin bir sevgiliye verilen söz gibi. And içersin tekrar koynuna gireceğim diye...
   Bunların hepsi uyandığın ilk yarım saat içinde olur ve geçer. Eğer bu yazdıklarımı hissettiysen o kadar da itibar etmene gerek yok dediğim gibi en fazla bir saat içinde bu romantik havandan eser kalmaz. Onun için diyebileceğim son şey GÜZEL GÜNLER :)