-Kitap nasıl okunmalıdır?
Aslında çok da önemli gelmeyen bu soru göründüğü gibi değildir. Okumak, her türlü okumak önemlidir ama neyi nasıl okumakta bunun kadar önemlidir. Zihinsel gelişim olayı için yapılması gerekenler yahut yaklaşım şekilleri mevcuttur. Uzun zaman sonra çok ciddi bir yazıya giriştiğim için cümlelerim çok resmi farkındayım ama bir müsaade buyurursanız yine güler yüzlü cümlelere döneceğim.
Evet arkadaşlar bizim yanılgılarımızdan bir kaçını bu mecra da gözler önüne sunacak olursak; herkes doğruları yazmaz yahut tarafsız yazı yoktur. İnsan olmanın en büyük gereği bir aklımız ve fikrimiz var. Yaşamak için düşünmeye mahkumuz. E düşünmek demek taraf olmak demek değil mi size sorarım?
Evet, konudan sapmadan devam edelim. Okuduğunuz konu hakkında hiçbir fikriniz yoksa eğer, yani yazan kişinin tarafını anlayacak bilgi birikiminiz yoksa bu gerçeği bilerek okuyun derim. Dışarıda okuduğunuz hakkında bir savunma yaparken yazarın doğrularıyla konuşursunuz aksi takdirde ve bu sizi tuhaf durumlara düşürebilir. Bunun için yapmanız gereken o konu hakkında ya başka bir karşıt görüş kitap okumak yahut G
oogle amcanın eşliğinde azıcık araştırma yapmaktır. Ancak bu sayede yazarın tarafını ifşa eder ve iki yahut daha fazla görüş içinden kendi öz düşüncenizi ve tarafınızı belirleyebilirsiniz. Konu hakkında kendi görüşünüzü oluşturmadan BAŞKALARININ DÜŞÜNCELERİYLE SAVRULMAYIN! Diyelim o an için yırttınız tartışmada yada konuşulan ortamda. Bu sözleriniz off-record yani kayıt dışı olsa da karşınızın beyninde saklanabilir ve siz bu söylediğiniz sözleri sonradan düşünüp de konu hakkındaki fikrinizi değiştirirseniz ileride o beyinler sizin kafanıza kakabilir bunları. Bizde yalan yok hemşerim.
Yalan yok demişken. Aslında fazlaca da yalan var bunu da söylemeden etmemek gerek. Sizlerin gözünde şu anda ben yalan söylemiyor olarak gözükebilirim. Ama nereden biliyorsunuz benim yalan söylemediğimi? Ama korkmayın yalan söylemiyorum. Kendi kuyumu kazmış olabilirim ama bazen kendimizden başkalarını da düşünmemiz gerekir. Biraz kendim hakkında acıtasyonla beraber kamu spotu vermiş bulunduktan sonra tekrar yalanlara geri dönelim. Bu dünyada her şeyi hemde yalansız saf gerçekle bilmek imkansızdır! Çok iddialı bir söz olabilir ama maalesef böyle. O gazetede yada kitabı yazanlar sadece kendi gördükleri kadarını bilirler. Çevresi geniş olabilir ya da istihbaratçı dahi olabilir bu kişi amenna ama bilmediği şeyler illa vardır ve insanlar bildikleri konulardan bahsederken aralarda bilmediği şeyleri de yutturmayı severler. Bunu başkalarına karşı değil kendilerine karşı bir gol sayarlar adeta. Kendi bilgi düzeyini bir başkası bilmez elbet sen bilirsin sadece. Bildiğin konuyu söylerken bilmediklerini kesin doğrular şeklinde söylediğinde kendi bilgi düzeyinin arttığını hissedersin ve bu hazzı yaşamak için böyle bir davranışta bulunursun.